SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CİHAD ve SİYER BAHSİ

<< 1748 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

33 - (1748) وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا أبو عوانة عن سماك، عن مصعب بن سعد، عن أبيه. قال:

 أخذ أبي من الخمس سيفا. فأتى به النبي صلى الله عليه وسلم. فقال: هب لي هذا. فأبى. فأنزل الله عز وجل: {يسألونك عن الأنفال قل الأنفال لله والرسول} [8 /الأنفال /1]

 

[ش (عن أبيه قال: أخذ أبي) هو من تلوين الخطاب. وتقديره: عن مصعب بن سعد أنه حدث عن أبيه بحديث قال فيه: قال أبي: أخذت من الإبل سيفا الخ].

 

{33}

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Simâk'dan, o da Mus'ab b. Sa'd'dan, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Babam (ganimetin) beşte bir (in) den bir kılıç aldı; ve onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e getirerek: Bunu bana hibe et; dedi. Fakat o razı olmadı. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle);

 

«Sana enfâlin hükmünü soruyorlar. Deki: Enfâi Allah ve Resulüne aiddir...» [Enfal 1] âyet-i kerimesini indirdi.

 

 

34 - (1748) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار (واللفظ لابن المثنى). قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن سماك بن حرب، عن مصعب بن سعد، عن أبيه. قال:

 نزلت في أربع آيات. أصبت سيفا فأتى به النبي صلى الله عليه وسلم. فقال: يا رسول الله! نفلنيه. فقال (ضعه) ثم قام. فقال له النبي صلى الله عليه وسلم (ضعه من حيث أخذته). ثم قام فقال: نفلينه. يا رسول الله! فقال (ضعه) فقام. فقال: يا رسول الله! نفلينه. أأجعل كمن لا غناء له؟ فقال له النبي صلى الله عليه وسلم (ضعه من حيث أخذته) قال: فنزلت هذه الآية: {يسألونك عن الأنفال قل الأنفال لله والرسول}.

 

[ش (أربع آيات) لم يذكر هنا من الأربع إلا هذه الواحدة. وقد ذكر مسلم الأربع، بعد هذا، في كتاب الفضائل. وهي: بر الوالدين، وتحريم الخمر، ولا  تطرد الذين يدعون ربهم، وآية الأنفال.

(فأتى به) عدول من التكلم إلى الغيبة.

(نفلينه) أي أعطنيه زائدا على نصيبي من الغنيمة.

(كمن لا غناء له) الغناء هو الكفاية. أي لا نفع ولا  كفاية له في الحرب.

(الأنفال) النفل الغنيمة. وجمعه أنفال].

 

{34}

Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız Îbni'l-Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Simâk b. Harb'den, o da Mus'ab b. Sa'd'dan, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) :

 

Benim hakkımda dört âyet inmiştir. Bir kılıç ele geçirdim... (Sa'd) bu kılıcı Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e getirerek: Yâ Resûlâllah, bu kılıcı bana nefel olarak ver! demiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Bırak onu!» buyurmuş. Sonra ayağa kalkmış. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine:

 

«Onu aldığın yere koy!» buyurmuş. Sonra (tekrar) ayağa kalkarak: Bunu bana nefel olarak ver yâ Resûlâllah! demiş. (Yine) :

 

«Bırak onu!» buyurmuşlar. (Sa'd tekrar) ayağa kalkarak: Yâ Resûlâllah! Bunu bana nefel olarak ver! Ben (harbde) yeteri olmayanlar gibi mi tutulacağım? demiş. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine (yine) :

 

«Onu aldığın yere koy!» buyurmuşlar. Arkacığından şu âyet inmiş: Sana enfâlin hükmünü soruyorlar! Deki: Enfal, Allah ve Resulüne aittir!..»

 

 

İzah:

Enfal: Nefelin cem'idir. Nefel: Ordu kumandanı tarafından bazı askerlere verilen ganimet malıdır. Bununla o askerin iaşesi te'mîn edilmiş ve harbe karşı şevki arttırılmış olur.

 

Hadîs-i şerîî ganimet malından kimseye bir şey verilmesi helâl olmayacağına delâlet ediyorsa da Kaadî İyâd: «ihtimal bu hadîs ganimet âyeti inmezden ve ganimet helâl kılınmazdan evvel vârid olmuştur. Doğrusu da budur. Hadîs de buna delâlet ediyor. Zîra hadîsin tamamında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in âyet indikten sonra Sa'd'a:

 

«Al kılıcını! Sen onu istediğin vakit o ne benimdi, ne senin! Şimdi Allah onu bana verdi; ben de sana veriyorum! buyurduğu rivayet olunmuştur.» diyor.

 

Ulemâ buradaki âyetin mensuh olup olmadığı hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bazılarına göre

 

«Bilmiş olun ki, ganimet olarak aldığınız bir şeyin beşte birî Allah'a ve Resulüne aiddir...» [Enfal 41] âyet-i kerîmesi ile neshedilmiştir. Enfâl âyetinin muktezâsınca ganimetlerin hepsi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e mahsustu. Bilâhare Cenâb-i Hak diğer âyetle onların beşte dördünü ganimeti düşmandan alan gazilere tahsis buyurdu. Bu kavil Hz. ibni Abbâs ile bir cemaattan nakledilmiştir.

 

Bir takımları âyetin muhkem olduğunu, nefelin beşte birden verileceğini söylemiş; bâzıları da: «Âyet muhkemdir; kumandan ganimet malından münasib gördüğü askere dilediği kadar verebilir.» demişlerdir. «Âyet muhkemdir ama tahsis edilmiştir. Ondan murad : Seriyyelerin ganîmetidir.» diyenler de olmuştur.

 

Hz. Sa'd: «Benim hakkımda dört âyet inmiştir.» demiş, fakat burada onlardan yalnız birini yâni Enfâl âyetini zikretmiştir. Diğer üçünü imam Müslim «Kitabü'l-Fedâil»de beyân eder ki, bunlar: Anne babaya iyilik, şarabın haram kılınması ve «Rablerine duâ edenleri koğma!» mealindeki âyetlerdir.

 

Bu sayfanın devamı niteliğindeki sayfa için buraya tıklayın